Dünyamızın yakın zamanda yaşadığı en büyük trajedisi olan İkinci Dünya Savaşı etkileri ve yarattığı sonuçları bakımından muazzam bir zafer ve beka mücadelesine sahne olmuştur.Almanya’da iktidarı ele geçiren Naziler, kısa zamanda elde ettikleri güçle, dünya hakimiyeti idealiyle dünyamızı hafızalardan silinmeyecek kanlı ve karanlık savaşa sürüklemiştir.
Nazilerin Avrupa’da elde ettiği büyük kuvvet, Avrupa ülkelerinin bir bir işgale uğramalarına sebep olmuştur. 1940 yazında hiç beklenmedik bir şekilde Fransa’nın Nazi hakimiyetine girmesi ve diğer büyük Avrupa devletlerinin de yayılmacı Nazi politikalarına boyun eğmesi, İngilizleri telaşa düşürmüş ve Nazi ilerleyişini durdurma ve mümkün mertebe yavaşlatma arayışına sevk etmiştir.İngiliz Başbakanı Churchill, ülkesinin Adolf Hitler’in Avrupa’daki özel hedefi haline geldiğinin farkındaydı. Hitler’in hava kuvvetleri olan Luftwaffe uçakları her gün İngiltere’nin büyük kentlerine yağmur gibi bomba yağdırmakta, meşhur Nazi hayalet denizaltıları olan U-Botlar, okyanuslarda İngiliz gemilerine nefes aldırmamaktaydı. Böylesine vahim bir tablo karşısında Churchill, Nazileri yavaşlatmak ve savunma – saldırı hazırlıklarını tamamlayabilmek için zaman kazanma amacıyla meşhur ‘ Avrupayı ateşe verin’ emrini verdi. Bu emri gerçekleştirmek için görevlendirilen SOE (Special Operations Executive) yani Özel Operasyonlar İdaresi, hızla birbirinden yaratıcı sabotaj tekniklerine ve bu amaçla geliştirilen icatlara başladı. İngiliz Özel Servisinin inovatif teknikleri, Ian Fleming’in James Bond karakterine de ilham verdi. Bu yöntemlerle amaç Nazi hakimiyet ve işgal sahalarında olabildiğince fazla ekonomik kayıp verdirmek, panik ve güvensizlik oluşturmak, birliklerdeki, ve halktaki savaşma azmini kırmaktı. SOE, bu amaçla şarap şişelerinin , ayakkabıların, bisiklet pompalarının, sabunların, kömür parçalarının, kalemlerin , ve bu makalenin konusu olan sıçanların içine plastik patlayıcılar yerleştirerek Avrupa’da sabotaj faaliyetlerine girişti.
Patlayan Sıçan Fikri Nasıl Ortaya Çıktı?
Avrupa’da her türlü işletme tesis ve araç kömürle çalışan sistem ve bölümlere sahipti. Aynı zamanda kömürlüklerde bolca yaşayan sıçanlar hastalık taşımasın diye ortalıkta bırakılmaz kazana atılarak imha edilirdi.Bu alışkanlığı fark eden İngiliz ajanları bu durumu sabotaj silahına çevirmede gecikmedi. Bu tuhaf bir sabotaj konseptiydi, zira daha önce de hayvan cesetleri sabotaj amaçlı kullanılmıştı ancak bu sefer daha kapsamlı bir sabotaj tekniği olarak fareler kullanılıyordu.İngiliz ajanları,deneylerde kullanılacağı süsünü vererek laboratuvarlardan fare cesetleri toplayıp dezenfekte ettikten sonra içini plastik patlayıcıyla doldurmaktaydı.Patlayıcı güvenli bir şekilde ateşlemek için içine bakır bir tüpe bağlı asidik bir detonatör ekleyip bu bakır tüp ateşe maruz kalıp yanınca içi asitle dolu kapsül aktive olup patlayıcıyı ateşleyerek orta çapta bir patlama meydana getirmekteydi. Deneysel olarak başarılı bulunan patlayan sıçanlar, plana göre değişik vasıtalarla Avrupa’ya Nazi hakimiyet sahalarına geçirilip fabrikalara, lokomotiflere , askeri tesislere ve akla gelebilecek her türlü kömürle çalışan sistemlerin olduğu yerlere bırakılıp patlamaları amaçlanıyordu.Ancak plan hedeflendiği gibi ilerlemeyip hazırlanan ilk patlayıcı sıçan sevkıyatı Naziler tarafından ele geçirilir. Naziler ele geçen bu sıçanları , askeri okullarda ve emniyet birimlerinde sergileyip Avrupa’nın kendi hakimiyetlerinde bulunan her yerinde sıçan arama seferberliği başlatınca bu sıçanlarla ilgili hiçbir sabotaj rapor edilmez.Patlayan sıçanlar savaş sahasında herhangi bir patlamaya yol açmadı ama sahadan gelen raporlar Naziler üzerinde ciddi bir demoralizasyon ve panik havası yarattığını ortaya koyuyordu.Ayrıca başlatılan sıçan arama seferberlikleriyle de büyük bir iş ve zaman kaybı yaşadılar. SOE , biriminin de asıl amacı bu panik havası ve kaos ortamı yaratmak olduğu için patlayan sıçanların hedeflerine ulaştığını ortaya koymaktadır.
Patlayan sıçan fikri, bir başka perspektiften bakıldığında savaşın korkunç ve merhametsiz yüzünü sergilemektedir.Zira çoğunlukla sivil alanlara bırakılması planlanan bu sıçanlar nedeniyle yaşanacak patlamalar doğrudan masum insanları hedef alacağı için bu durum da savaşın doğasına dair farklı tartışmaları beraberinde getirmektedir.
Bugün İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma patlayan sıçanlar savaş antikası olarak açık arttırma yoluyla 2,125 ABD Dolarına satılmıştır.
Kaynakça:
warrelics.eu/forum/airborne-special-forces/ww2-soe-exploding-rat-402805/
military-history.org/weapons-technology/back-to-the-drawing-board-exploding-rats.htm
theguardian.com/uk/1999/oct/27/richardnortontaylor
thclabs.org/deep-trip-series/wars-of-the-20th-century-an-alternate-view/the-story-of-explosive-rats/