Şirket, binek ve yarış otomobili üretiminin yanı sıra aynı zamanda da ticari araç sınıfına dahil olan birçok modeli de piyasaya sürmektedir. Çok uluslu bir şirket olması sebebiyle dünya üzerinde birçok ülkeye yayılmış olan Ford, dünyaca ünlü Lincoln markasının da sahibidir. Bunun dışında üretim işinin bir kısmını dünya üzerinde merkezleri bulunan Ford alt şirketleri ile bölüşen bu marka küresel bir marka olmayı başarmıştır. Şirket ayrıca dünyaca ünlü İngiliz otomobil üreticisi Aston Martin’in de hissedarı konumundadır. Şirketin yüzde 8’lik hissesi Ford’a aittir. Şirket dünya çapında faaliyet gösterir ve de Çin, Tayvan, Taylan, Türkiye ve de Rusya’ya fabrikalar kurarak burada da kendi kontrolü altında üretim yapılmasına olanak sağlamıştır. Ford her ne kadar küresel bir marka olsa da Alman devi Volkswagen kadar büyük bir şirket olmayı başaramamıştır. Yine de Amerikan pazarı nazara alındığında Ford, ülkenin en büyük otomobil üreticisi konumundadır. 115 yıllık bir marka geçmişine sahip olan Ford, yıllık 152 milyar dolar civarında bir gelire sahiptir. Bu Türkiye’nin ihracat geliri ile aynıdır.
Milyarlarca dolar gelir elde edilse de bu gelirin sadece yüzde 3’lük bir kısmı kar olarak şirket kasasında kendisine yer bulur. Bu da yapılan işin ne denli zor olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Dünyada otomobil şirketleri gelirleri hesaba alındığı vakit, sadece yüzde 1 ila 10 arasında değişen kar marjına sahiptir. Bu da otomobil üretmenin hem zor hem de oldukça riskli bir iş olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Şirket dünya çapında bir marka oluşunun hakkını fazlasıyla vermektedir. Bu anlamda Ford bünyesinde yaklaşık olarak 201 bin kişinin istihdam edildiğini söylemeliyiz. Ford bir dönem için Jaguar ve Land Rover markalarının da sahibi idi. Ancak sonrasında markalar elden çıkarılmıştır.